Last Updated on 5 Ağustos 2021 by Yıldırım SERTBAŞ
SEO ile ilgili en zor şeylerden birisi de genellikle şu soruya cevap verebilmektir. Yaptığınız SEO çalışmalarının gerçekten işe yarayıp yaramadığını nasıl anlarsınız?
Aslında cevaplanması biraz zor bir sorudur. Çünkü yaptığınız çalışmalarının karşılığını olumlu ya da olumsuz olarak görmek aylar alabilir ve neyi doğru ya da yanlış yaptığınızı hemen çözemeyebilirsiniz.
İşte bu noktada, bu yazımda SEO metrikleri nelerdir ve tam olarak hangi SEO metriklerini takip edip ölçümlemelisiniz bundan bahsedeceğim.
SEO metriklerini nasıl takip edersiniz? Halihazırda sizin için en iyi sonuçları birkaç metriğe bakarak anlayıp bu sonuçları nasıl ikiye katlayabilirsiniz bununla da ilgili ipuçlarına yer verdim.
İşte takip etmeniz gereken en önemli 10 SEO metriği.
1. Toplam Tıklama
Günün sonunda SEO çalışmalarınızda temel hedefiniz Google’dan olabildiğince fazla ücretsiz trafiği web sitemize yönlendirmektir.
Web sitenize gelen trafiği izlemenizin en iyi yolu da Google Search Console’daki toplam tıklama sekmesidir.
Bu rapor, Google organik sonuçlarında sitenizi tam olarak kaç kişinin tıkladığını gösterir. Bununla birlikte toplam gösterim sayısı, tıklama oranı ve ortalama konum gibi başka yararlı bilgiler de bulunur.
Ancak bunlar, toplam tıklama kadar önemli değildir. Aslında toplam tıklamayı takip edilmesi ve ölçülmesi gereken ana kriter olarak da düşünmenizde fayda var. Toplam tıklamanız günler aylar geçtikçe artıyorsa SEO’nuzu doğru yapıyorsunuz demektir.
Eğer tam tersi bir durum söz konusu ise bir şeyleri olması gerektiği gibi yapmıyorsunuz demektir.
Bu da bizi ikinci önemli SEO metriğimize götürür.
2. Core Web Vitals
Core Web Vitals, 2020 yılında duyurulan ve 2021 yılında sıralama kriterleri içinde yer alacak Google’ın sitenizin genel kullanıcı deneyimini ölçen bir dizi metriğin bütününe verilen isimdir.
Core Web Vitals Google’ın bir web sayfasının kullanıcı deneyimi açısından ne kadar iyi ya da ne kadar kötü olduğunu gösteren en temel metriklerdir. Kısacası, web sitenizin kullanıcı deneyimini iyileştirmek için odaklanmanız gereken ilk metriklerdir.
Bu neden önemli?
Bildiğiniz gibi, Google artık siteleri kısmen “Kullanıcı Deneyimi Sinyalleri”ne göre sıralamaktadır.
Diğer bir deyişle: Google sitenizi yalnızca geri bağlantılar ve anahtar kelime optimizasyonu gibi geleneksel arama motoru sıralama faktörlerine göre değerlendirmez.
Bunun yerine, Google sitenizin gerçek bir kullanıcı dostu olduğundan emin olmak ister ve Google’ın AI tabanlı RankBrain algoritması, Google’ın kullanıcıların web sitenizle nasıl etkileşimde bulunduğunu ölçmesini kolaylaştırır.
Görseli açıklamak gerekirse;
Kullanıcı ilk adımda bir anahtar kelimeyi Google’a yazar. RankBrain bunu çeşitki kavramlara dönüştürür. Daha sonra bu kavramlarla ilgili bir dizi sorgu sonucu gösterir. Bu sorgudaki sayfalardan biri ziyaretçiyi tatmin ettiyse bu sayfaya uprank olur yani sıralaması yükselir.
Eğer tam tersi ziyaretçi tatmin olmadıysa AI bir sonraki aramada başka bir sorgu sonucu kullanıcıya gösterir.
Bu nedenle Core Web Vitals metriklerini algoritmanın daha büyük bir parçası haline getiriyorlar. Bu nedenle, bu metriklerle ilgili bilgi veren raporunuza çok yakından ilgilenip bunlarla ilgili optimizasyon yapmanızı öneriyorum.
Core Web Vitals Optimizasyonu içeriğimde neleri nasıl optimize etmeniz gerektiğini etraflıca anlattım. Kesinlikle incelemenizi tavsiye ediyorum.
3. Yönlendiren Alanlar(Referring Domains)
Her sene olduğu gibi 2020 yılında da birçok SERP sonucunu inceleyen başarılı çalışmalar yapıldı. Tahmin edebileceğiniz gibi, bağlantıların hâlâ Google’ın algoritmasının önemli bir parçası olduğu keşfedildi.
Her ne kadar tüm rekabet düzeyindeki arama sonucu için bu geçerli olmasa da referans hala Google için çok önemli bir sıralama kriteri olarak devam ediyor.
Bir süredir SEO yapıyorsanız, bu sonuç sizi gerçekten şaşırtmamalı.
Asıl mesele şu ki; toplam geri bağlantı sayısı ile sıralama arasında bir ilişki bulunamamış. Ayrıca, çok sayıda yönlendirme alan adına sahip web sayfalarının Google organik aramada daha üst sıralarda yer aldığı görülmüş.
Buna ek olarak, çok sayıda yönlendirme alan adına sahip web sayfalarının Google organik aramada daha üst sıralarda yer aldığı tespit edilmiş.
Burada kafanız karışmış olabilir. Hemen açıklık getireyim ve bunu görselleştirelim.
Yönlendiren etki alanları yani domainler, size bağlantı veren farklı sitelerin sayısıdır. Toplam geri bağlantı sayısı değil.
Bu neden bu kadar büyük bir fark?
Google, aynı siteden geri bağlantıya daha az önem veriyor. Örneğin, benim sitem yakın zamanda bir web master forumundan link aldı. Bu, o forumun benimle ilk bağ kurduğu zamandı. Bu, bağlantının oldukça güçlü olduğu anlamına gelir.
Ancak web siteme gönderdikleri bir sonraki bağlantı önemli ölçüde daha az güçlü olacak. Ve ondan sonraki ikinci bağlantıdan daha az güçlü olacak.
Bu nedenle, toplam geri bağlantılardan ziyade yönlendiren alan adlarına odaklanmanızı öneririm. Sizin de Ahrefs ve benzeri SEO araçlarında toplam backlink sayılarına değil yönlendiren alan adları sekmesine bakmanızı öneririm.
Bu size çalışmalarınızda ne doğru bir ayna vazifesi görecektir.
4. Organik Trafik
Organik trafik, Google organik arama sonuçlarından ne kadar trafik aldığınızı ölçmenin başka bir yoludur. Bu SEO metriğini Google Analytics’te kolayca bulabilirsiniz.
Google Analytics hesabınıza giriş yapın. Önce Kitle ardından Genel Bakış’a gidin.
Ardından segment ekle sekmesine tıklayın.
Son olarak organik trafik seçeneğini işaretleyip uygula sekmesini tıklayın.
Bu noktada şu soruyu soruyor olabilirsiniz. Bu, Search Console’daki” Toplam tıklama sayısı “ile aynı şey değil mi?”
Evet. Hemen hemen aynı şeydir diyebiliriz. “Organik trafik” ve “Toplam tıklamalar” aslında aynı şeyi ölçer. Ama bunu farklı şekillerde yaparlar.
Örneğin, “Toplam tıklama” yalnızca Google’dan gelen trafiği ölçerken organik trafik Google dışındaki tüm arama motorlarını da işin içine dahil eder.
Ayrıca trafiği biraz farklı ölçerler. Bu nedenle her kaynaktan gelen sayılar bazen farklıdır. Ama günün sonunda elde ettiğiniz veriler üç aşağı beş yukarı aynı çizgilerde olacaktır.
Aslında bu yüzden her iki metriğe de bakmayı seviyorum: Toplam tıklamalar ve Organik trafik doğru yönde ilerliyorsa, bu iyi bir işarettir.
5. Kullanıcı Deneyimi Metrikleri
Core Web Vitals metriklerini zaten ele almıştım (bu listedeki ikinci SEO metriğidir). Mesele şu ki, Core Web Vitals size tüm hikayeyi anlatmıyor.
Evet, sayfa yükleme hızı önemlidir ve kesinlikle yavaş site performansının kullanıcı deneyiminizi etkilemesini istemezsiniz ben de şahsen istemem.
Core Web Vitals’in neredeyse % 100’ünün bu iki şeye odaklanmasının nedeni budur.(UX ve sayfa hızı)
Ancak yalnızca sadece Core Web Vitals’e dikkat ederseniz, tüm kullanıcı deneyimi resmini kaçırmış olursunuz.
Özellikle, Google’ın algoritmalarında kullandığı diğer iki önemli kullanıcı deneyimi sinyalini optimize etmek toplam kullanıcı deneyimini iyileştirmek adına iyi bir çalışma olabilir. Bu iki kullanıcı deneyimi:
- Çıkma Oranı
- Bekleme süresi
Açık olmak gerekirse, Google’ın insanların web sitenizle nasıl etkileşimde bulunduğunu ölçmesinin tek yolu bunlar değildir ama en önemlilerinden ikisi de bunlardır.
Daha önce bahsettiğim sıralama faktörleri çalışması, bekleme süresi ile ilk sayfa sıralaması arasında güçlü bir ilişki keşfetti. Grafikte gördüğünüz gibi bekleme süresi daha uzun siteler daha üst sıralarda sıralama elde etmiştir.
Bu iki SEO metriğine odaklanmayı önermemin diğer bir nedeni de pratik olmalıdır. Ölçmek ve iyileştirmek kolaydır. Aslında, bu ölçümlerin her ikisini de Google Analytics içinde kolayca bulabilirsiniz.
Tek yapmanız gereken Davranış → Site İçeriği → Açılış Sayfalarına gitmek.
Bu analiz raporunda, kullanıcıların sitenizdeki her bir sayfayla nasıl etkileşimde bulunduğuna dair bir döküm göreceksiniz.
Burada dikkat edilmesi gereken iki sütun şunlardır: Ortalama oturum süresi ve hemen çıkma oranı.
Ortalama oturum süresi(dwell time ya da bekleme süresi), kullanıcıların sayfanıza ilk geldikten sonra sayfanızda geçirdikleri süredir.
Söylemeye gerek yok, bu sayı ne kadar yüksekse o kadar iyidir. Google her zaman kullanıcılara istediklerini veren sonuçlar sunmak ister. Bu süreler sizde de ne kadar uzunsa Google’ın isteği doğrultusunda bir iş yapmış olursunuz.
Tabi aynı analiz raporunda hemen çıkma oranınıza da göz atmak istersiniz. Benim de çalışmasını yaptığım bir hukuk sitesinin hemen çıkma sonuçları şu şekilde.
Hemen çıkma oranlarını analiz ederken şu önemli konuyu göz ardı etmemeniz gerekir.
Hemen çıkma oranı her yüksek sayfanız, kullanıcı deneyimi olarak ziyaretçiyi memnun etmediği anlamına gelmez.
8. ve 9. sayfalara bakacak olursanız daha ziyade uzun kuyruklu anahtar kelime ile ilgili sayfaya gelmiş kullanıcı büyük olasılıkla aradığı spesifik sorunun cevabını alıp siteden ayrılmıştır. Bu da bu sayfalardaki hemen çıkma oranını yüksek tutmuştur.
Diğer sayfalardaki içerikler içlerinde iç bağlantıların olduğu ve ziyaretçinin o sayfanın içinden başka bir sayfaya geçmesine neden olacak konular olduğu için hemen çıkma oranları diğerlerine oranla düşüktür.
Sizlerin de web sitelerinizdeki sayfaların hemen çıkma oranlarını analiz ederken bu etkenleri göz önünde bulundurmanız analizin daha sağlıklı sonuçlar vermesine neden olur.
6. Trafik Maliyeti
Etki alanları, hemen çıkma oranı, organik trafik. Bu tür şeylerle uğraşmak ve bunların arasında debelenip durmak çok olası bir durumdur.
Evet, bu SEO metrikleri önemlidir.
Ama bence en önemli şu soruyu bu metrikler cevaplamıyorlar.
SEO, işletmenize olumlu bir yatırım getirisi sağlıyor mu? Bu, cevaplanması güç bir sorudur aslında.
Sonuçta, sıfır satışla sonuçlanan bir anahtar kelime için Google’da kolayca 1. sıraya gelebilirsiniz ama dediğim gibi size hiçbir kazanç getirmez.
Ya da arama trafiğinizin yükselişini seyredebilirsiniz fakat sitenizin genel dönüşüm oranı neredeyse sabit kalır.
(Not: Sağlam anahtar kelime araştırması bu sorundan kaçınmanıza yardımcı olabilir. Bunun nedeni, hedef kitlenizin gerçekten aradığı anahtar kelimeleri stratejik olarak seçmenizdir).
Bu nedenle organik trafiğe % 100 odaklanmak istemeyebilirsiniz. Bunun yerine, SEO trafik maliyetinize de dikkat etmek istersiniz.
SEO trafiği maliyeti, Google organikten elde ettiğiniz trafik için Google Ads’e ne kadar ödeyeceğinize dair bir tahmindir.
Bu trafik maliyetini SEMrush ya da Ahrefs üzerinde görebilirsiniz. Açık olmak gerekirse, bu sayı % 100 doğru değildir. Sonuçta, bu 3. taraf araçlar ilk etapta organik trafiğinizi tahmin eder.
Tahmin üzerine organik trafiğinizi alabildiği için yine tahmin üzerine bu trafik maliyeti çıkacaktır.
Ancak yine de genel olarak, SEO trafiğinizin ne kadar değerli olduğunu bulmak için sağlam bir iş çıkarırlar. Ve sonunda size SEO’nuzun işe yarayıp yaramadığına dair bir fikir verebilir.
7. Dizine Alınmış Sayfalar
Bu, belki de en fazla küçümsenen ve en az dikkate alınan SEO metriklerinden biridir. Hatta bana kalırsa birinci sıradadır:)
Adından da anlaşılacağı gibi, dizine eklenen sayfalar, sitenizden Google’ın dizine eklediği sayfaların sayısıdır. Kaç tane dizine eklenmiş sayfanız olduğunu öğrenmenin iki basit yolu vardır.
İlk olarak, Google aramada site:domain.com operatörünü kullanabilirsiniz. Sonuçların sayısı, Google’ın kaç sayfayı dizine eklediğine ilişkin kabaca bir tahmindir.
Google Search Console’daki kapsam raporundan daha kesin bir sayı alabilirsiniz.
Her iki durum içinde indekslenen sayfa sayınıza bakmak için bu sayıları kontrol etmeniz yeterli olacaktır.
Ama buna bakarken de şu durumu gözden kaçırmayın. İndekslenen sayfa sayınızla indekslemek istediğiniz sayfa sayıları arasında bir orantı olmasına dikkat edin.
Ne demek istiyorum?
Çok sayıda fazla sayfa, sitenizin genel teknik SEO’suna zarar verebilir. Aşırı sayfalar, yinelenen içerikle ilgili sorunlara kolayca yol açabilir.
Aslında, son SEO çalışmamda tam da bu konu üzerinde durarak siteye hatırı sayılır organik trafik çekmeyi başarmıştım. Yaptığım sadece değersiz sayfaları tespit edip onları silmek ya da noindex yapmak oldu.
Bu sayede Google botlarını değersiz sayfalarla meşgul etmek yerine değerli sayfalarımı taramasına ve onların sıralama alarak organik trafik aktarmasını sağladım.
8. Ortalama Tıklama Oranı
Ortalama TO, sitenizi Google’da gören kişilerin yüzdesidir ve nihayetinde sitenizi tıklayanların ortalama oranıdır.
Açıkçası, TO’nuz ne kadar yüksekse o kadar iyidir. Basit matematik daha yüksek TO = daha fazla tıklama = daha fazla trafik.
Ancak Ortalama TO’ya dikkat etmenin tek nedeni bu değildir.
Google, muhtemelen sıralama algoritmasında TO kullanıyor. Ve siteniz normalden daha fazla tıklama alırsa, Google’ın şunu söylemesini sağlar. “Bu site, bu anahtar kelime için son derece alakalı bir sonuç. Birkaç sıra yukarı kaldıralım.”
Peki iyi bir tıklama oranı nedir?
Bunun tam olarak kesin bir cevabı yoktur. Çünkü bu sıralamanıza ve rekabet ettiğiniz anahtar kelimenin SEPR özellikleri belirleyici rol oynar.
Reklamla, featured snippet’la, People also Ask kutuları ile dolu bir sayfada organik olarak 1. sırada olsanız bile tıklama oranınız çok yüksek olmayacaktır.
Bu özelliklerden arındırılmış sadece 10 bağlantının ard arda sıralandığı bir SERP’de tabiki çok dahaz fazla tıklama oranlarını yakalayabileceğinizi rahatlıkla söyleyebilirim.
Mesele şu ki, Google’ın bulunduğunuz sıranın etrafına ne koyacağını siz kontrol edemezsiniz. Ancak sonucunuzun Google’da arama yapanlara ne kadar cazip görüneceğini kontrol edebilirsiniz.
Dolayısıyla buradaki amaç, rastgele bir TO karşılaştırmasına ulaşmak değildir. Bunun yerine, başlık ve meta açıklama etiketlerinizi geliştirmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu şekilde, daha fazla kişi sonucunuza tıklamak isteyecektir.
9. Anahtar Kelime Sıralaması
Anahtar kelime sıralaması, bir dizi anahtar kelime için sıralama aldığınız yerlerdir
Anahtar kelime sıralamasını izlemenin iki ana yolu vardır.
İlk olarak, bir sıralama izleme aracı kullanabilirsiniz. SEO kampanyanız için önemli olan bir dizi anahtar kelime girersiniz. Araç, bu arama terimleri için nerede sıralandığınızı bilmenizi sağlayacaktır. Araç size aynı zamanda zaman içinde sıralamalardaki değişiklikleri grafik olarak verir.
İkinci yöntem olarak da Ahrefs, Moz ya da SEMrush gibi araçların organik anahtar kelime raporlarından yararlanabilirsiniz.
Benim tercihim bu noktada organik anahtar kelime raporları oluyor. Çünkü bunlar sitenizin sıralama aldığı tüm anahtar kelimeleri alıp takibini yapıyor. Bu da web sitenizin bütününü görmek adına daha geniş perspektif sağlıyor.
10. Kapsam Raporu Hataları
Kapsam raporu hataları, sitenizin sahip olduğu tarama ve dizine ekleme sorunlarıdır.
Açık olmak gerekirse, bu sayıyı tamamen sıfıra indirmek her zaman mümkün değildir.
(Özellikle 10.000’den fazla sayfaya sahip bir e-ticaret sitesi çalıştırıyorsanız).
Her iki durumda da, Google Search Console’da kapsamınızı ve tarama hatalarınızı kesinlikle izlemek akıllıca olacaktır. Aksi takdirde, kolayca tüm sitenizin sıralamalarını aşağı çekebilecek sorunlara yol açabilirler.
Örneğin, burada bu sitenin “noindex” olarak işaretlenmiş bir dizi gönderilmiş URL’ye sahip olduğunu görebilirsiniz.
Bu sayfa index alamayacağı için sıralamada almayacaktır. Bu tip sayfaları kontrol etmek yazılımsal bir sorun mu olduğu yoksa yanlışlıkla mı noindex yapıldığı tespit edilip, önemli bir sayfaysa indexe açılması gerekir.